Outsource hizmetleri ile yıllar önce çok uluslu şirketlerde başlayan IT Hizmetlerini iyi yapandan kiralama eğilimi Cloud’un yaygınlaşması ile daha ulaşılabilir hale geldi. Üstelik sadece büyük ölçekli şirketler değil, orta büyüklükteki ve hatta küçük firmalar bile IT ihtiyaçlarını, bünyesinde gidermek yerine, hizmet olarak satın alıyor. Cloud, şirketlerin IT hizmetlerine bakışını değiştirdi. Eskiden herşeyi kendisi yapma yoluna giden firmalar artık rutin ve kendileri için önem arz etmeyen işlerini kolayca Cloud üzerine taşıyabiliyorlar. Yine de kritik uygulamalar çoğunlukla hala firmanın kendi ortamında çalışmaya devam ediyor. Cloud şirketleri kritik uygulamaların dışarıya taşıması yolunda gerekli güveni henüz tam anlamıyla sağlayabilmiş değiller. Bu da cloud adaptasyonunu tüm uygulamaların Public Cloud’lar üzerinde koştuğu yapılardan daha çok hem müşteri sanal ortamlarının ve Private Cloud’larının var olduğu hem de servis sağlayıcılardan Public Cloud hizmetlerinin alındığı bir melez hizmet modeline yöneltti: Hybrid Cloud.

İki sene öncesine kadar Public Cloud servisleri tek başlarına yeterli olacak diye düşünülürken artık en iyi çözümlerin müşteri ortamındaki Private Cloud, fiziksel ve sanal server ortamlarının Public Cloud hizmetleri ile harmoni içinde birlikte çalıştığı yapılar olduğu ifade ediliyor. Bu da Hybrid Cloud ortamlarının daha popüler olmasına yol açıyor.

Görünen o ki, müşteri ortamı ile Public Cloud ortamını birbirine kolay ve efektif şekilde bağlayabilen ve en performanslı birlikte çalışmayı sağlayabilen çözümler öne çıkacaklar. Hypervisor adı, storage markası, switch modelinden çok yüksek ayakta kalırlık, hızlı proses zamanı, networkler arası yüksek hızlı veri transferi ve çevik bir ortam önem kazanıyor. Private network ortamının, public cloud ortamına networksel olarak kolay bağlanması, basit tanımlamalar ile birbirlerinin uzantısı şeklinde gösterilebilmeleri, bir tık ile çift taraflı backup alınabilmesi, felaket senaryoları için hızlı planların uygulanabilirliği marka ve modelden daha önemli hale geliyor. Bu durumda kazananlar, veriyi ve iş yükünü zahmetsiz bir şekilde ortamlar arasında taşıyabilen, kolay yönetilebilen ve görünebilirlik sağlayabilen servisler oluyor.

Biz NGN olarak, kolay yönetilebilir ve geliştirilebilir Virtual Data Center hizmetleri ile Hybrid Cloud’un en zor ve zahmetli konularını kolayca adresleyebiliyoruz.